Programda Turgut Özal İmam Hatip Ortaokulu Rehber Öğretmeni Bilal Akgül, Kültür ve Medeniyetimizdeki Eğitim Anlayışını Yansıtan eserlerden seçilen yazılı metinleri ve klasik eserlerden oluşan hikaye ile özgün düşünceleri içeren bölümleri paylaşarak katılımcılar ile değerlendirdi.

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenlerinin katıldığı programda, Rehber Öğretmeni Bilal Akgül, İngilizlerin 2 bin yıllık eserlerini bugünün dili gibi rahat bir şekilde okuyabildiklerine dikkat çekerek, “İngilizler, 2000 yıllık eserlerini bugünün dili gibi rahat bir şekilde okuyabilmekte ve anlayabilmektedir. Bir İngiliz genç 2000 yıllık mazisi ile rahatlıkla hemhal olabilmekte. Uzun bir tarihi ile rahat bir iletişim kurabilen, klasiklerini okuyabilen bir kişinin gelecek tasavvuru tabi ki zengin olacak ve bakış açısı sağlıklı olacaktır. Amerika eski bir devlet olmamakla birlikte köklü bir gelenek oluşturma adına ciddi çalışmalar yapmış ve yeni çalışmalar yapıyor. Üniversitelerin bilimsel araştırmalarında oryantalizmin önemli bir yerinin olması bu anlamda dikkate değerdir” şeklinde konuştu.

Batı medeniyetlerinin krize girdiği dönemlerde klasiklerine sığındığını kaydeden Rehber Öğretmeni Bilal Akgül, “ABD’nin bu anlamda Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın ‘Devlet Adamlarına Öğütler’ kitabının üzerinde hassasiyetle durması, araştırma yapılması belki de kendimize yabancılaşmamızın bizi sürüklediği mecra hakkında önemli ipuçları verecektir. Batı krize girdiği her dönemde klasiklerine sığınmıştır. Çözümü, krizden çıkışı klasiklerinde aramıştır. Bu şekilde de çıkan krizleri az hasarla atlattığını dile getirmiştir. Aydınlanma döneminin kıvılcımlarının Eski Yunan eserlerinin yeniden gündemleşmesinin etkisinin olduğu açıktır.

Üç eserin medeniyetimizde müstesna bir yeri vardır. Birincisi İbni Tufeyl’in yazdığı Hayy bin Yakzan‘dır. İbni Tufeyl 1106-1186 yıllarında Endülüs’te yaşamış bir bilginimizdir. Kitap Robinson Cruose’un yazarı Daniel Defoe başta olmak üzere birçok batılı sanatçı ve düşünürü etkilemiştir. Eser, Batı dillerine 1671 de çevrilmiştir. Kitap, bir adada tek başına büyüyen bir çocuğun kendisini, çevresini ve Allah’ı tanıma sürecini anlatıyor. Üzerinde duracağımız ikinci eser Burhaneddin Zernuci’nin yazdığı Talimül Müteallim’dir. 1200’lü yıllarda yazılan eser, ilk asırda yaşamış âlimlerin ilmi tecrübelerini aktarıyor. Kitap, uzun bir zamandan beri ilim talebeleri ve ilim kurumları tarafından rağbet gösterilen bir kitaptır” dedi.

Talimül Müteallim diğer eserlerden parçalarla konuşmasına devam eden Akgül yazarın şu ifadelerini paylaştı, “Eskiden öğrenciler hangi ilim dalını seçecekleri konusundaki iradeyi hocalarına bırakırlar. Dolayısıyla maksatlarına ulaşırlardı. Şimdiki öğrenciler ise kendi branşlarını kendileri seçerek hocalarına danışmıyorlar. Bunun için de ilim ve fıkıhta maksatlarına erişemiyorlar. Rivayet edildiğine göre meşhur hadisçi Muhammed b. İsmail el Buhari, Muhammed B. Hasan eş Şeybani el İmamur-Rabbani’nin ders halkalarında “Ruhu’s Salat” (Namaz Bahsi)’inden fıkıh dersi okumaya başlamış fakat kabiliyetini tespit eden Muhammed B. Hasan kendisine, ‘sen git hadis öğren’ demiştir. Gerçekten de hadis ilmini öğrenmiş ve bu konuda bütün hadis imamlarının önüne geçecek üstün bir seviyeye ulaşmıştır.”

Program, soru cevap faslı ve bir sonraki toplantının gündeminin okunmasıyla sona erdi.

Turgut Özal İmam Hatip Ortaokulunda düzenlenen programa, ilçede görev yapan Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenleri katıldı.